Anime İncelemeleri,AMV paylaşımları,OST ve Opening ayrıcalıkla Çeşitli Wallpaperlar teması altında paylaşım yaptığım Bloguma Hoşgeldiniz.

29 Ocak 2016 Cuma

Birazda OST Atalım bakalım ^^






Tonari No Kaibutsu Kun adlı animenin (Merak etmeyin,sıradaki incelemem bu anime hakkında)SoundTrack'i kesinlikle pişman olmayacağınız melodilere sahip,ayrıcalıkla çok neşe veriyor.













Yahari ore no seishun love come wa machigatteiru adlı animenin SoundTrack'i sizi lise hayatınıza sürükleyebilir,ayrıcalıkla çok güzel melodilerle insanı rahatlatıyor.












Bir önceki incelemizde bahsettiğim Ano Hana adlı animenin mükemmel mi mükemmel olan Last Train Home adlı OST'si şuanda ne feelslar geçiriyorum,ne duygulara daldım bilemezsiniz,gerçekten dinleyin.







Bu 3 harika OST'leri bıkmadan dinleyebilirsiniz,hadi size iyi dinlemeler ^^

Anime İncelemesi ''Ano Hi Mita Hana no Namae o Bokutachi wa Mada Shiranai'',aslında ''Ano Hana''



Aman allahım yazarken bile ağlıyorum...İngilizcesi The Flower We Saw That Day olan Drama,Slice Of Life ve Supernaturel temaları altında mükemmel bir şaheser,Ano Hana'nın konusu Yadomi Jinta ve Honma Meiko adlı iki kişinin etrafında başlıyor,küçükken 6 kişilik mükemmel bir arkadaş grubu vardır,her zaman ormandaki kulübeye giderler,orası onların gizli üssüdür,ne kadar şirin değilmi?

Fakat bir gün bir kaza sonucu Menma adlı kızımız ölür,menma onun lakabıdır,o ölünce geriye kalanların arkadaş ortamıda ölmüştür.fakat Menma'nın ruhu Jintan'ın yanındadır,onun evinde kalıyor ve tek ona gözüküyor,aslında ilk bölümlerde ''E bunun neresi ölü,yemek yiyor,konuşuyor gülüyor'' diyebilirsiniz.

Zaman geçtikçe menma grubu tekrardan toplamak ister,fakat gruptaki diğerleri Jintan'ın delirdiğini zanneder,zamanla tekrar toplanır ve geçmiş anıları hatırlarlar,konusu böyle,isterseniz incelemeye geçmeden ince Jintan'ın ve Menma'nın fotoraflarını göstereyim.

Y
adomi Jinta


Dünyanın en şirin ruhu Honma Meiko :)

İncelemeye gelicek olursak,anime gerçekten tam bir Dram animesi,yapılan her övgüyü hak edicek derecede mükemmeliyat taşıyor,mekanlar,çizimler,ost'ler Openingler ve daha bir sürü şey,konusunda mükemmel işleyiş sağlamış ve izleyiciyi resmen yaşa boğduruyor,öyle 2 cm etekler,her sahnede bir ecchi,tatile çıkma mevzusu,okul kampları filan yok,hatta ana karakterimiz olan Jin okula bile gitmiyor,heleki ''Last Train Home'' adlı bir OST'si var,yani kelimeler yetmiyor.

Sizi alıp hayaller dünyasına sürüklüyor,arkadaşlık nedir onu öğreniyorsunuz,hayallerin önemini ve sadeliğini anlıyorsunuz,sizi sanki hayatla birleştiriyor,arkadaşlığın yıllar geçse de ginede tohumlanabileceğini,ginede birbirine destek olmasını gerektiğini aşılıyor size ve birde salya sümük ağlatıp peçetenin önemini de gösteriyor.

Finali gerçekten mükemmel bitirdiler,adamlar beynimizi okumuş mu ne,gerçekten ''İyiki izlemişim oğğlommm ühühühühü'' triplerine sokuyor sizi,konunun işleyişide sağlam,karakterlerde yerli yerinde,ses sanatçıları mükemmel,ya bildiğiniz bal dök yala animesi,Dram ve Slice Of Life türünden hoşlananlar zaten benim gibi düşüneceklerdir.Herneyse inceleme ve konu hakkında söyleyeceklerim bu kadar,puanlamaya geçelim.

Konu: 10/10 (Mükemmeliyat)
Karakterler: 10/10
Mekan: 10/10
İşleyiş: 10/10
Ost/Op: 10/10
Grafik: 10/10

Bir incelememizin sonuna daha geldik,eğer Ano Hanayı izleyecekseniz,peçetenizi yanınızda bulundurmayı unutmayın ^^


28 Ocak 2016 Perşembe

Anime İncelemesi ''One Punch Man''



Gönüllerin kahramanı,kafası geleceğimizden parlak olan adam,fakir ve gururu olmayan namı değer kel kafa Saitamayı duymayan yoktur sanırım,bugün Saitamanın içinde olduğu animeyi yani One Punch Man'i inceleyeceğiz,kendisi türünde en sevdiğim animedir,hadi başlayalım.

Animenin ilk bölümünde bizi a dan z ye kadar olan japonyadaki şehirleri ve neredeyse tüm dünyayı ayrıcalıklada insanları yok etmek isteyen kötü bir karakter karşılıyor,bu karakter tam bir küçük kızı öldürmek üzereyken karizmatik bir şekilde gelip kızı kurtaran ardından saitama karşısında neredeyse evrim geçirip kocaman bir şeytana dönüşen karaktere tek yumruk adıp paramparça eden kel işte altta gifi bulunan eleman.                                                                                                                                                                  
İşte bizim beyefendinin ilk görünüşü :)
Saitama aslında önceden tamamen normal bir insan olan,fakat iş bulmakta berbat olan birisiydi,ayrıcalıkla saçlarıda vardı.Bir gün gine iş başvuru reddedilmiş ve hayata küsmüş bir şekilde eve giderken bulunduğu şehre saldıran yarı insan yarı yengeç karışımı kendisinin tabiriyle ''Çok yengeç yemekten böyle oldum'' diyen bir canavarla karşılaşır,canavar gerçekten haklı bir şekilde bir çocuğu arıyordur,aramasının sebebi ise canavarımızın göğüslerine meme ucu çizmesi,evet çok mantıklı ama canavar gerçekten çok sinirlenmiş.

Saitamayı görünce kendisi bile acıyan bu yengeç abimiz onu öldürmemeye karar verdi,fakat sonra saitama ölecek olan kişinin çocuk olduğunu görünce yengeç abimize savaş açar ve kazanır,o günden sonra çocukluk hayali olan şeyi yapmaya karar verir ''Kahraman olmak!''

Fakat işler saitamanın istediği gibi gitmiyor,o kadar güçleniyor ki,artık karşısında hiçbir kötü duramıyor,çünkü hepsine animenin adından da anladığınız gibi ''Tek yumrukla'' tek atıyor,herkesi tekliyen saitama artık sıkılmış,bıkkın ve hayattan zevk almaz şekilde birisi olmuştur ve gerçek savaşın verdiği heyecanı ve zevki unutmuştur.

İlerleyen bölümlerde,saitamanın tam tersi olan biri ortaya çıkar Genos.Bir animedeki karakter bu kadar güzel olamaz arkadaş,havalı,güçlü,gururlu,intikam peşinde koşan bir cyborg ya,ellerinden mükemmel derece alevler çıkartıyor,uçuyor zıplıyor yok abi gerçekten mükemmel,hemen size gifini atayım.
Herhalde ne kadar mükemmel olduğunu anlamışsınızdır.

Genos iyilerin tarafındadır,ailesini şehri istila eden bir Cyborg öldürmüştür,fakat daha sonra intikam için oda bir doktorla anlaşma yapıp yarı cyborg yarı insan olmuştur,ayrıcalıkla saitamanın öğrencisidir ve aynı evde yaşamaktadırlar.Kendisinin iki büyük amacı vardır,birincisi Saitama kadar güçlü olmak (Bunu ilerde bırakıyor,çünkü olamayacağını anlıyor) ikincisi ise ailesini ve şehrini yok eden o cyborg'u bulup öldürmek.

Animenin konusu hakkında söyliyeceklerim bu kadar,tabikide bir sürü karakter var ve her çeşit güçlüsünden,fakat ben her incelemede bilinen ve konusu etraflarında geçen karakterleri anlatırım.Anime her şeyiyle 10 numara,konusu yok aslında konusu filan dedim de,hep doğaçlama gidiliyor,bu arada One Punch Man bir webcomic yani internette yayınlanan bir mangadan çıkmıştır.

Dediğim gibi,o mükemmel şekilde gaza getiren Opening'i,Ost'leri,hele ki o çizimler yok mu,o savaş animasyonları yok mu...Beni benden alıyor,karakterler bir harika,her hafta ''Acaba bu sefer kimi tekleyecek lan'' diye beklettiren (Bu arada anime şuanlık bitti,fakat yeni yayınlanırken bu düşünceler içerisindeydi herkes)genosu özlediğim bir şaheser diyebilirim,japonyadaki tüm şehirler alfabetik adlar almıştır ve her şehire neredeyse her gün canavarlar saldırmaktadır,türlü türlüsü,tabikide karakterlerimiz hepsine yetişmiyor,Kahramanlar Konseyi denen bir şey var,gücü olup olmayan herkes burada sertifika alıp maaşlı kahraman gibi bir şey oluyorlar.

Saitama ve genosda aynı şekilde sertifikalı kahramanlar.Komedi en üst düzeyde,bazen öyle güleceğiniz yerler olacak ki...Aksiyon için diyecek bir şey yok,Saitamanın gücünüde çok merak ettiriyor,kendisi normal bir insan bu arada,güçlerini 100 mekik 100 şınav ve 10 km koşu antrenmanını her gün yaparak kazandı,ciddi söylüyorum,hatta ben değil kendisi söylüyor.

Anime hakkında söyleyeceklerim bu kadar,puanlamaya geçebiliriz.

Konu: 8/10
Karakterler: 10/10 (...)
Mekan: 4/10 (Mekan hep şehir.)
İşleyiş: 10/10
Ost/Op: 10/10
Grafik: 10/10

Bir incelememizin daha sonuna geldik,okuduğunuz için teşekkürler,sizde sakın gönüllerin kahramanının bulunduğu One Punch Man'i izlememezlik yapmayın iyi günler ^^



Anime İncelemesi ''Ano Natsu de Matteru''


Öncelikle hepinizden özür dileyerek başlamak istedim,uzun zamandır yazı yazamadım ve blogla ilgilenemedim,ancak bunun daha olmayacağına sizi temin edebilirim ^^ Tekrardan merhaba diyerek yeni incelememize başlayabiliriz ^^

İngilizce adı Waiting In The Summer olan hikayemiz Kaito Kirishima adlı sıradan bir lise öğrencisi ile başlıyor,Kaito elindeki eski kamerasıyla hep etrafı çekerek kendine anılar biriktirmeyi seven birisi,bir gün yine akşam üstü kamerasıyla çekim yaparken ilk önce bir ses duyar,ardından bir ışık süzmesi görür ve o ışık süzmesi aniden yere çakılır,çarpışmanın etkisiyle Kaito ağır yaralanmış bir şekilde barajdan düşmektedir,fakat ölmemekte ve uzaylı tarafından yani İchika Takatsuki adlı kız tarafından kurtarılmakta.(Merak etmeyin spoiler değil,ilk bölümde olan bir şey).Hemen her incelemede olduğu gibi karakterlerin fotoğraflarını koyalım.




Kaito Kirishima









İchika Takatsuki






Tabikide karakterler bununla sınırlı değil,baştaki fotoğraftaki tüm karakterler çevresinde gelişiyor olaylar,yaz ayı başlıyor ve bu arkadaş grubu film çekmeye karar veriyor,İchika Kaito ile tanıştıktan sonra Kaito onun kalacak bir yeri olmadığını öğrendiğinde aklından boş olan evinde kalması ile ilgili hayal kurarken bunu biraz sesli kuruyor fakat ginede İchika bunu kabul ediyor ve Kaitonun evinde yaşıyorlar.Konusu böyle,şimdi inceleyelim.

Öncelikle ben bunun gibi animeleri ''Bir günlük zaman öldürme animesi'' kategorisine koyuyorum,neden diye sorarsanız acayip bir harem döngüsü var,bir yuvarlak düşünün,o yuvarlaklara karakterleri yerleştirin,fakat ucuna,hepsine birbirini takip eden oklar koyun,işte o oklar bu animenin aşk üçgeni,sonlara kadar İchikanın uzaylı olmasından hiç bahsedilmiyor,sadece arada sırada.

Anime bizi büyük göğüsler,ecchi düşünceler,her zamanki gibi 1 cm etekler,klasik birlikte yaz tatiline çıkma olayları ile karşılıyor,fakat her karakter bir değişik ve ben bunu sevdim,seride bulunan Remon adlı sapık bir Chibi gibi boyu olan ablamız var,bu filmin yönetmeni,Nudist olan karakter var (Çıplak olmayı seven,fakat sapıklık anlamında değil özgürlük anlamında) kızların gözdesi çapkın oğlanlar var,var da var.

Animenin çizimleri Ost'leri ve işleyişine gelirsek,çizimler mükemmel ötesi,mekanlar çok güzel,ağaçlar yeşillikler bağ evleri,ovalar,ost'ler bal dök yala,aslında klasik romantizm anime ostleri ama olsun,işleyiş biraz kötü,12 bölüme sığdırılması kötü olmuş daha fazla bölüm hak ediyordu.ecchi var,ama dozunda yani bana göre.

Ses sanatçıları işlerini mükemmel yapmış bu animede,repliklerde iyi fakat dediğim gibi aşk üçgeni...Pardon pardon aşk sekiz geni bu işleyişi bozuyor,çünki gelen her kız Kaito ya filan aşık,sonu berbat,sonu gerçekten berbat bitti,hak etmeyen bir sonla bitti,İchikanın dünyaya gelme sebebi olan hayalindeki o yeri neredeyse 0 olarak göstermişler,fakat ginede ağlamışlığım var,neyse puanlamaya geçelim.

Konu: 8.5/
Karakterler: 10/10
Mekan: 10/10 (Mekanlar gerçekten mükemmel,sırf onun için bile izlenir.)
İşleyiş: 6.5/10
Ost/Op: 9.9/10
Grafik: 10/10

Son olarak,izlenirmi?: Evet,izlenir zaten 12 bölüm olduğu için bir günde rahat bitiyor.

Bir incelememizin daha sonuna geldik,okuduğunuz için teşekkürler ^^

4 Ocak 2016 Pazartesi

Biraz Japon Kültürü ^^

Herkese merhaba AniMania ziyaretçileri,aslında yeni yazım başka bir anime hakkında inceleme yazısı olacaktı,ancak ben biraz kültür öğrenmekten bir şey olmaz diyerek size Anime ve Manga kültürünün çıktığı yer olan Japonya hakkında kısa bir kültür fırtınası serüvenine sokacağım,hazırsanız okumaya başlayabilirsiniz ^^


Dış dünyaya görücü gözüyle bakan bir insan bile Japonlar hakkında az bilgi birikimine sahiptir,yarışmaları olsun,tapınakları olsun,yemekleri olsun ve hatta ''Çekik gözlüler,ORAMA BURAMA GOR'' laflarından bile azda olsa Japonları tanırlar.

Japonya doğu Asya'da bir ada ülkesidir,bayrağını ise yanda görebilirsiniz,bayrağın anlamı ise bir ayrı güzeldir,kırmızı daire ülkeden doğan Güneş'i temsil ediyor,ülkenin adı ''Güneş'in kaynağı'' anlamına gelen Japonya da güneş çok önemli bir yere sahip diyebiliriz dostlar.



Peki konumuz olan ''Japonların kültürü'' kısmına gelelim ^^


Günlük Yaşam Kültürleri ve Özellikleri

Öyle bir insan yapısından bahsediyoruz ki Japonlar hiçbir insana direk ''Hayır'' diyemezler,onun yerine;

"kangaete mimasu" ("bu konuyu bir düşüneyim")

"zensho shimasu" ("bu konuda ne yapabileceğime bakacağım")

"saa...sore wa chotto..." ("hmm, sanırım bu pek kolay olmayacak") şeklinde sözler kullanırlar.


Hepimizin yakından tanıdığı ve bazılarımızın karıştırdığı Selam verme şekillerine geçelim,Japonlar genelde selam vermek için ojigi (Başını hafif öne eğerek selam verme) hareketini yaparlar,kullanım alanları,özür dilerken,selam verirken,teşekkür ederken,ayrılırken olduğundan oldukça kullanışlıdır,meraklısı için örneklerimizi verelim hemen;

"Günaydın" ("Ohayou"),
"Merhaba" ("Konnichiwa"),
"Teşekkür ederim" ("Arigatou"),
"Allahaısmarladık-güle güle" ("Sayonara") veya
"Özür dilerim-Pardon" ("Sumimasen") derken yapılır.



İşte temsili bir Ojigi resmi.












Günlük yaşamlarında birçok kural ve kültür barındırır,bunları yazmakla bile bitiremeyiz,ancak günlük yaşam maddesine son vermek şuan iyi bence.


Ev Kültürleri ve Özellikleri

Japon evleri bana hep çekici gelmiştir,neden bilmiyorum ama bir kaç şey söylemek gerekirse,ahşap desenli küçük ve ferah olmaları,yattıkları yerden tutun ve masalara kadar bence her şey çok şirin ve göz açıcı,insan rahatlıyor diyebilirim.

Eee Japonlardan bahsediyoruz,tabi ki evlerinde de çeşitli olgular olacak,öncelikle size klasik bir Japon evi görseli göstermek isterim,yandaki görsele bakın,ne kadar güzel değil mi? İnsanın oturup hiç kalkmak istemesi gelmez ki,neyse neyse konumuza geri dönelim ^^

Japon evlerinin içine ayakkabı ile girmek çok büyük bir saygısızlıktır,evet doğru. Bu sebeple eve girince giriş kapısının önünde bulunan boşlukta ("Genkan") ayakkabılarınızı çıkarın ve ev sahibinin size vereceği terlikleri giymeniz en iyisi olacaktır.

Tatami döşeli geleneksel Japon odalarına terlikler çıkarılarak girilir ve ne bu odaların kapı eşiklerine ve ne de tatamilerin kenarlarına basılır.Tuvalete girerken de ev içi terlikleri çıkartılarak sadece tuvalet için olan terlikler giyilir (Küçük küçük türklere benziyor ya).


Japon Yemek Kültürü


Ah şu Japonlar yok mu,yemek kültürleri neredeyse bazı küçük uygarlıklardan bile daha geniş bir yapıya sahip,haklarını yememek lazım yemekle sanatı mükemmel şekilde birleştiriyorlar ve buna önem veriyorlar.

Bir ülkeyi daha iyi tanıyabilmek için o ülkenin yemeklerinden yemek lazımdır. Bir ülkenin yemekleri o ülkenin ulusal karakterini, lezzet tercini, estetik anlayışını, hayat biçimini vb. gösteren ögelerden biridir.

Japon mutfağı deyince insanların ilk aklına gelen sushi olur fakat aslında, tempura, sukiyaki, udon, okonomiyaki, soba, ramen vb. yemekleri ile çok çeşitli ve zengin bir mutfaktır.

Şimdi size benimde yediğim ve beğendiğim 3 yemeği sunarak bu Japon Kültürü başlığını bitireceğim.







Pirinç Pilavı (Gohan)

Pirinç pilavı Japonya’da öğlen ve akşam yemeklerinde yan yemek, sabah kahvaltısında ise çiğ yumurta ve soyu sosu (tamago-kake-gohan), natto veya diğer soslar ile karıştırılarak ana yemek olarak yenir. Japon pilavı yağ, tuz veya diğer tatlandırıcılar konulmadan sadece haşlanarak yapılır ve genelde yemeğin yanında veya sonunda servis edilir.


Ramen

Ramen için ben Japonya’nın “döner ekmeği” ifadesini kullanacağım. Aslen Çin’den gelmiştir, fakat Japonya’da o kadar popülerleşmiştir ki Japon mutfağının vazgeçilemez bir parçası olmuştur.




Onigiri

Onigiri için Japon sandviçi ifadesini kullanırsam sanırım yanılmış olmam. Etrafı nori (kurutulmuş yosun) ile kaplı sushi pilavından yapılan ve ortasında umeboshi (turşusu yapılmış Japon eriği), karides, tavuk, ton balığı, somon balığı vb. bulunan oldukça popüler bir yiyecektir.


Anime ve Manga Kültürü


Blogumunda teması olan ve japonya denince akla gelen en büyük iki etmen,Anime ve Manga ^^

Manga birebir çizgi romandır,okunuşu değişiktir diğer amerikan vari çizgi romanlar gibi okunmaz,animelerin çoğu mangalardan çıkartılır,fakat kendine bağımsız animelerde vardır,anime bildiğimiz animasyon,yani yapımı bakımından hiçbir fark yok,fakat dediğimiz gibi kültür o kadar önemli ki vurgulandığı her yerde her şeyi değiştirip mükemmel yapabiliyor,animasyonlarına kattıkları kültür ve eklentiler animelere hayat verir,örnek vermek gerekirse bir anime karakteri;

1.Büyük gözlere sahiptir.
2.Küçük burunları olur.
3.Aynı şekilde ağız yapılarıda küçük olabilir.
4.Uzun bacaklar olur.


Maddelerdeki normal bir tiplemedir,animeye ve konusuna göre değişebilir,Japonların kendilerine has tarzıyla ürettiği çizgi film ve çizgi romanlar dünyaya kültürlerini yaymak için âdeta birer araca dönüşmüş durumda. Amerika’nın Hollywood’a yüklediği misyonu anime & manga ile  başardılar diyebilirim.



Evet okurlar,bir yazımın daha sonuna gelmiş bulunmaktayım,hepimiz biliyoruz ki Japon kültürü kesinlikle bu kadar kısa değildir,ben sadece genel bir bilgilendirme yapıp biraz kültür şoku yaşatmak istedim ^^ Okuduğunuz ve zaman ayırdığınız için teşekkür ederim,kendinize iyi bakın ^^




















3 Ocak 2016 Pazar

Hoşgeldiniz AniMania Ziyaretçileri ^^

Herkese merhaba,AniMania adlı blogu bugün oluşturdum,aslında geçen yazdan beridir istediğim bir proje idi fakat sınavlara bıraktım,sonrada yapamadım,ancak sınavlar bitti,dönem tatiline az kaldı bende hemen işe giriştim ve bu blogu açtım.

Blog da neler mi olacak?

Sık sık ve hatta en fazla anime incelemeleri olacak,genellikle 2012 sezonundan sonraki animeleri inceliyorum,merak etmeyin tamamen Spoiler'sız bir biçimde anlatıyorum.Bir Anime'yi incelerken her hususunu göz önünde bulundurarak incelediğim için genellikle geniş ve uzun oluyorlar,yani yeni bir animeye başlayacaksanız Blog'da o anime hakkında bir inceleme yazım varsa okuyarak sıfır Spoiler olmadan hakkında fikir sahibi olabilirsiniz.

İnceleme dışında Wallpaper serisi,AMV'ler,OST'ler ve sezon hakkında bilgilerde olacak.


Tekrardan Hoşgeldiniz diyerek bitiriyorum bu yazıyıda ^^

Anime İncelemesi ''Yahari Ore No Seishun Love Come Wa Machigatteiru''


Herkese merhaba ^^,bugün beğeninize sunacağım anime  ''Yahari Ore No Seishun Love Come Wa Machigatteiru'' yani My Teenage Romantic Comedi SNAFU adlı light novel uyarlamasından ortaya çıkan romantik komedi,okul ve birazcık Slice Of Life'a kaçan bir animeyi tanıtacağım.

Anime 2 sezon olmak üzere 26 bölümden oluşuyor (ovalar dahil),3. sezonunun ne zaman çıkacağı konusunda pek fikrim olmamakla beraber ''EN SEVDİĞİM ANİME'' olduğu içinde sabırsızlıkla beklemekteyim aslında.

''Peki nedir? ne değildir? nasıl bir anime?'' gibi sorularınızı duyar gibiyim,başlayalım ozaman.

Animenin konusu,kendini sosyal çevreye özellikle de ''kızlara'' (şirin mi şirin kedi dişi olan kız kardeşi hariç ona ''bayılıyor'') eskiden yaşadığı başarısız deneyimler sonucu tamamen kapatan Hikigaya Hachiman karakteri çevresinde gelişir,ancak öyle havalı olmak için veya triplere girdiği için değil,kendisi de bunu kabul etmiş biçimde yapıyor.Merak ettiyseniz size birinci sezondaki Hachiman'ı göstereyim;






İşte bu Bizim haşin ölü balık gözlü anti asosyal karakterimiz hachiman.







Merak etmeyin konu daha bitmedi,hachimanın bu durumunu anlayan güzeller güzeli fakat neredeyse 30 una basıp da halen evlenemeyen şiddetçi öğretmeni Hiratsuka Sensei tarafından okulda bir çeşit ''Danışma kulübü''ne yazdırılır,burada tıpkı kendisi yalnız bir kız daha vardır ama hachimanın tam tersine sosyal çevrede başarılı olamadığı için değil,FAZLA MÜKEMMEL olduğu için yalnızdır,bunu karakteri sevdiğim için filan söylemiyorum,gerçekten her işte mükemmel,çok zeki ve çok güzel.Kızımızın adı ise Yukino Yukinoshita işte o;



Aslında bakışlarından nasıl bir karakteri olduğunu anlayan insanlarda vardır aramızda,tamda ''Hepinizden İğreniyorum'' bakışı var.




Konu bitti mi sandınız? Hayır bitmedi,fakat sona geldik konuda,bu danışmanlık kulübüne bir kızımız daha geliyor adı Yui Yuigahama,kendisi hachiman ve yukinondan biraz değişik bir karakter sosyal olmak istiyor,yarı başarılı ve yarı başarısız gibi bir şey,yapmacık kişiler buluyor diyebilirim,ikilimize göre çok hareketli çok neşeli ve aşırı nazik.






Karakterin tipine bakarak bile anlayabiliyorsunuz tekrardan,sanki ''Notice me senpai'' bakışları var bu kızda.










Animenin diğer ''Romantik komedi okul'' animelerinden tek ve en büyük farkı ''HİKİGAYA HACHİMAN'' dır,yeri geldiğinde yaptığı o mükemmel yalnızlıkla ve hayatla ilgili söylediği o sözler sizi ''Olum aynı ben lan bu'' dedirtebiliyor,komedi kısmı genelde Hikki ile yukinonun atışmaları arasında ve hachimanın animedeki bütün kızlardan güzel fakat erkek olan Totsuka'ya ''yavşaması veya daha kibarca yazması.''

Her zamanki gibi geziler,kamplar,iki cm etekler var,fakat hikkinin olması gerçekten olayı değiştiriyor,ayrıcalıkla seride gerçekten karakter bolluğu var,8. sınıf sendromu olan,popüler olan kız,yakışıklı ve gözde erkek,aşırı derece yaoi seven bir kız.

Genellikle 2 sezonda da danışman kulübüne gidip yardım isteyenlere bizim üçlümüz yani hikki yui ve yukinon'un yardım etmesi ve oluşan harem olayları dönüyor,herkesin bu anime hakkında bildiği yanlış ise,animenin temasının yalnızlık olduğu sanmasıdır,değildir,lütfen,animenin asıl teması yalnızlığı her ne kadar seçse de ginede içten içe hep kırılan biri hakkında oluşan bir teması var,zaten sonuna doğru anlayacaksınız eğer iyi bir şekilde izlediyseniz.

Evet konu ve anime hakkında söyleyeceklerim bu kadar,hazır sınavlarınız bitmişse bence direk başlayın derim.

Animenin OST leri ve Openinglerinden bahsetmek gerekirse,45 ila 50 arasında anime izledim,fakat hiçbirinin ostleri bana göre bu animeninki kadar güzel ve mükemmel olamaz,kesinlikle olamaz,o iç gıdıklayan üzücü piyano ostleri sanki gerçekten anime ile bütünleşmiş gibi,bir insanı bu kadar kendinden alamaz,herkesin zevkleri aynı değildir fakat benle aynı olan herkes bu yazdıklarımı animenin ostlerini dinledikten sonra anlayacaktır,openingleri ise yuigahama ve yukinonun seslendirdiği yavaş ve sonradan hızlanan mükemmel openingler diyebilirim.

Yeni blogumda ilk incelememin sonuna geldim buraya kadar okuduysanız ve içinizde animeyi izlemeye dair küçücük bir heves oluşturduysam ne mutlu bana,artık bu blogda incelediğim her animeyi aşağıdaki gibi puanlandıracağım;

Konu:10/10
Karakterler:10/10
Mekan:9.6/10
İşlenen Konular(Kamp geziler,danışmanlık kulübü,faaliyetler filan): 8,3/10
Ost/Op:10/10
Grafik: 9/10

Animedeki takıldığım en büyük eksiklik ise,konusu yalnızlık olmasına rağmen hikkinin en çok takıldığı iki kızla arasında bir harem oluşması ve hikkinin ikisinede ''Ship'' surat ifadesi takınması,bir an önce 3. sezon çıksada kim olacağını anlasak iyi olurdu.

Copyright © AniMania

Tasarım: Anders Noren | Blogger Temaları: NewBloggerThemes.com | Türkçeleştirme: Karamsar Temalar